Delhi
Asırlar boyunca birçok devlete payitaht olmuş Delhi şehri 1911’den günümüze Hindistan Devleti’nin başkentidir. Bununla beraber Delhi; Dünya’nın sayılı kültür, turizm ve ticaret merkezlerindendir.
Delhi Baharat Çarşısı (Delhi Spice Market) Asya kıtasının en büyük baharat pazarı
20 milyon nüfusu ile Mumbai(Bombay)’den sonra Hindistan’ın en kalabalık ikinci metropolü olan Delhi, km2’ye düşen 716 kişi nüfus yoğunluğu ile Hindistan ortalamasının neredeyse iki katına yakındır. Sahip olduğu imkanlarla kırsal alandan göç almaya devam etmektedir.
Zıtlıkların Şehri
Yarı tropikal iklime sahip olan Delhi’de en yağışlı dönem Temmuz-Eylül ayları iken Nisan-Haziran ayları en sıcak dönemdir. Sıcak hava ve yüksek nemlilik oranları ile birlikte hava kirliliği hayatın akışını zorlaştıran etkenlerdendir.
Delhi, hava kirliliği endeksine göre üst sıralarda gösterilmekte
Muson döneminin kapanması ile birlikte Ekim-Mart ayları, ortalama 20-25 derece hava sıcaklığına sahip olan Delhi’nin en fazla ziyaretçi ağırladığı dönemdir. Gelen ziyaretçilerini tarihi izlerle ve yemyeşil parklarıyla karşılayan Delhi’de, Lodhi Garden (Tarihi Lodhi Bahçesi), Garden of Five Sense (Beş Duyunun Bahçesi), Hauz Khas Village (Havz-ı Has Köyü), Nehru Park ve sayamadığımız diğer park ve bahçeler şehrin akciğerleri olmaya devam etmektedir.
Lodhi Garden (Lodi Bahçesi)
Garden of Five Senese (Beş Duyunun Bahçesi)
Hauz Khas Village (Havz-ı Hâs Köyü)
Nehru Park
Eğer bir gün siz de Delhi’yi ziyaret ederseniz, bu parklarda yürüyüş yapmayı unutmayınız.
Tarihten Kesitlerle Delhi
Hindistan yarımadasının kuzey-güney, doğu-batı bölgeleri arasında önemli bir geçiş konumuna sahip olan Delhi’de yerleşimin M.Ö. 6 yy’a kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Babürlüler devletinin 1649’dan itibaren payitahtı olan Delhi son olarak İngiliz hükümetinin 1911’de tekrar ülkenin başkenti ilan etmesiyle 1857’de Kalküta’ya emanet bıraktığı başkentlik unvanını geri almıştır. Başkent olduğu dönemlerde birçok eser inşa edilmiş olan Delhi’de Kutup Minar, Humâyun Türbesi, Safdarjung Türbesi, Kızıl Kale, Delhi Cuma Mescidi ve Eski Kale görülmeye değer tarihi yapılardır.
Kutup Minar
Humayun’s Tomb (Hümayun’un Türbesi)
Safdarjung Tomb (Safdarjung Türbesi)
Red Fort(Kızıl Kale)
Old Fort (Eski Kale)
Delhi Cum’a Mescidi(Camii)
Dergâh-i Âsâr-i Nebevî
Abbasiler’den Selçuklular’a; Selçuklular’dan Gazneliler’e derken Babür Hanedanının II. Şahı Hümayun döneminde Delhi’ye getirilen mukaddes emanetler, Şah Cihan tarafından inşâ ettirilen Cum’a Mescidi’nin Dergâh-i Âsâr-i Nebevî bölümüne taşınmış ve bugün ziyaretçilerine bu mukaddes emanetlere yüz sürme imkânı sunulmaktadır.
Dergâh-i Âsâr-i Nebevî
Mushaf-ı Şerif
Sakal-ı Şerif
Kadem-i Şerif
Mânevî Hazîneler
İslâmiyet’in bu topraklarda yeniden doğru bir şekilde anlaşılıp öğrenilmesine vesile olan İmamı Rabbâni Hz’lerini yetiştiren ve Nakşî yolunu bu coğrafyaya aşılayan Muhammed Bâkibillâh Hz’leri, insanlığın mânevi kurtuluşları için ömürlerini vakfeden Muhammed Nûrul Bedvâni (Bedâyûni) Hz’leri ve Şemseddin Habîbullâh Hz, Abdullâhi Dehlevî Hz’leri, Ebû Saîd Hz’leri Delhi’nin mânevî hazîneleridir.
Muhammed Bakibillâh Hz.’nin “Kademgah Mevkii” olarak bilinen Nebi Kerim mahallesindeki türbesi
Muhammed Nûrül Bedvânî (Bedâyûnî) Hz.’nin Nizamüddin Mahallesindeki türbesi
Ebu’l Hayr Dergâhı’nda medfun bulunan
Şemsüddin Habîbullâh Hz. – Abddulâh-i Dehlevî Hz. – Ebû Said Hz.