Adak: Allahu Teâlâ’ya tâzim için mübah bir fiilin yapılmasını kendisine vacip kılmaktır. Adak kurbanının bir diğer ismi ise nezir kurbandır.
Sırf Allahu Teâlâ’nın rızası için ibadet hükmü olan bazı şeyleri adamak makbuldür. Kişi için sevap kazanmaya vesiledir. “Adağım olsun yarın Allah rızası için oruç tutayım” veya “Fakirlere şu kadar sadaka vereyim” yahut “Allahu Teâlâ’nın rızası için bir kurban kesip fakirlere dağıtayım” denilmesi gibi.
Adak Kurbanına Nasıl Niyet Edilir?
Şu şekilde adak adanması daha makbul olmaktadır: “Allah rızası için şu fakire şu kadar sadaka vermek nezrim olsun” veya “Allâhü Teâlâ hastama şifa verirse Hak rızası için kurban keseyim” veya “Kurban kesip etini sadaka vereyim.”
Adak Kurbanının Hükmü Nedir?
Adak, adandıktan sonra kişinin kendisine vacip olmaktadır. Çünkü adayan, Allahu Teâlâ ile ahitleşmiş demektir. Hz.Allah, Mâide suresinin 1. Âyet-i Kerimesi’nde (mealen) “Ey iman edenler! Ahitlerinizi ifa ediniz…” buyurmaktadır. Buradan anlaşıldığı üzere kişinin adadığı şeyi yerine getirmesi gerekmektedir. Allahü Teâlâ nezirlerine vefa gösterenleri (yerine getirenleri) İnsan suresinin 7. Âyet-i Kerimesi’nde (mealen) “Adaklarını yerine getirirler…” diye övmüştür.
Adak Kurbanı Ne Zaman Kesilir?
Şarta bağlı olarak adanan bir adak kurban; (Hanefî mezhebinde) o şartın yerine gelmesinden önce kesilemez. Adak kurbanın belirtilen şart yerine geldiği zaman vakit kaybetmeden kesilmesi gerekmektedir. Fakat zamanı geldiği halde yerine getirilmeyen adak, başka bir gün kaza edilebilir. Meselâ: “Bugün kurban kesip fakirlere dağıtacağım” şeklinde adanan bir adak bugün yerine getirilemezse başka bir gün kaza edilmesi icap eder.
Adak Etini Kimler Yiyemez?
Adak kurbanının etini, adayan kişi yiyemeyeceği gibi hanımı, babası, annesi, dedeleri, evlâdı ve torunları da yiyemezler. Yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine tasadduk edilebilir lakin evla olan ilim talebelerine tasaddukta bulunmaktır. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şeriflerinde: “Sizin en hayırlınız Kuran-ı Kerimi öğrenen ve öğretenlerinizdir.” bu takdirde tasadduk etmenin en güzel mertebesi; en hayırlı kimseler olan ilim talebelerine, Kuran-ı Kerim’i öğrenip öğreten kimselere yapılan tasadduktur.