El-Ebrar Mescidi Sri Lanka’daki 1000 Yılı Aşkın İslam Mirası ve Beruwala’daki Müslüman Topluluk

El-Ebrar Mescidi’nin Kökleri: Sri Lanka’da İslam’ın İlk Adımları
Sri Lanka’da İslam’ın tarihi, 7. yüzyıla, yani Peygamber Efendimiz’in döneminden kısa bir süre sonrasına kadar uzanır. Müslüman Arap Tüccarlar, ticaret amacıyla Hint Okyanusu kıyılarına yelken açmış ve Sri Lanka’nın batısında bulunan Beruwala Körfezi’ne demir atmışlardır. Yerel tarihçilerin görüşlerine göre “Beruwala” ismi dahi Arapça kökenli “Bi-Ravvaleti” (çekme, indirilme) kelimesinden türemiş olabilir. Müslüman tüccarlar burada yalnızca mal değil, aynı zamanda İslam inancını da getirmiş; yerel halkla dostane ilişkiler kurarak adada kalıcı yerleşimlere öncülük etmişlerdir.

Beruwala Şehri: Müslümanların 1000 Yıllık Limanı
Sri Lanka’nın Batı Eyaleti’nde bulunan Beruwala, Colombo’ya yaklaşık 60 km mesafede, deniz ticareti açısından stratejik bir liman kentidir. Yüzyıllar boyunca Arap ve Malay kökenli Müslümanların yerleşim yeri olan Beruwala, bugün de ülkenin en yoğun Müslüman nüfusuna sahip bölgelerinden biridir. Yaklaşık 300 bin nüfusa sahip olan Beruwala’nın %60’ından fazlası Müslümanlardan oluşur. Bu şehir, camileri, medreseleri ve İslami yapısıyla dikkat çeker. Beruwala hem geçmişin mirasını hem de bugünün canlı Müslüman topluluğunu bir arada barındıran nadir şehirlerden biridir.

1000 Yıllık Tarihiyle El-Ebrar Mescidi (Maradana): Mimarî ve Ruhani Kimlik
Beruwala’daki El-Ebrar Mescidi, Sri Lanka’daki ilk camilerden biri olarak kabul edilir. Kaynaklara göre bu mabedin kökeni miladi 920 yılından daha öncesine uzanmaktadır. Geçmişte farklı zamanlarda yenilenen mescit, bugün sade mimarisi ve işlevselliğiyle dikkat çeker. Mescidin önünde yer alan küçük bir su havuzu hem estetik bir unsur hem de tarihî bir tanıktır. Beruwala’da kurulan ilk Müslüman toplulukların izlerini taşıyan El-Ebrar Mescidi, Müslümanların adadaki varlığının canlı bir sembolüdür.

Zamanı Aşan Bir Sessizlik: El-Ebrar Mescidi’nin Bugünkü Önemi
El-Ebrar Mescidi, yalnızca taş ve harçla inşa edilmiş bir yapı değil; dualarla yoğrulmuş, tarihle beslenmiş bir hatıradır. O minarelerde yankılanan ezan sesleri, yalnızca Beruwala halkını değil, yüzyıllar öncesinden gelen bir daveti bugüne taşıyan her kalbi çağırır. Bu cami, uzak bir adada filizlenen kardeşlik bağlarının, tevhid inancının ve ümmet ruhunun canlı bir hatırlatıcısıdır. Her gelenin içini huzurla dolduran bu mekân, geçmişle geleceği secdede buluşturmaya devam etmekte…